Perşembe, Kasım 16, 2006


Borat Sagdiyev.

BORAT'lar ve BORAT ARAYANLAR
"Borat: Cultural Learnings of America for Make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan"
Öncelikle, Borat SAGDIYEV adlı Kazakistanlı gazetecinin, aslında bir İngiliz oyuncu olduğunu anlatmakla yazıma başlayayım.
Borat; 13 Ekim 1971 Londra İngiltere doğumlu bir yahudi komedyen olan Sacha Baron Cohen'in yarattığı, Kazakistanlı bir gazeteci tiplemesidir. Bu gazetecinin İngiliz/Amerikan kültürü araştırmaları "Da Ali G Show"da yayınlanmaktadır.
Komedyen Cohen, 1995 yılından beri Tv ekranlarındadır. 1998 yılı itibari ile Borat karakteri de start alır.2000 yılından sonra Borat ABD'ye transfer olur.
Cohen'in şovunun adı "Da Ali G Show". Şovda 3 farklı karakter olarak Cohen'i görürüz; Ali G, Borat ve Bruno. Bu şovda Borat tiplemesinin komedisi: Kazak gazeteci, konusunda uzman insanlardan bilgi almak için ropörtaj yapmaya gider; Karşı taraf hiçbir şekilde Borat karakterinin bir aldatmaca olduğunu bilmiyordur, Borat'ın gerçekten de İngilizce'yi berbat konuşan, patavatsız bir Kazakistanlı gazeteci olduğunu sanıyorlardır. Komedi de bundan sonra başlar, Borat garip garip sorularla onları utandırır. Kamera şakası gibidir.
İşte bir akıl başarısı, Borat özellikle Yahudilerden nefret eden bir karakter. Yahudi olan Cohen, bunu birazcık daha ilgiyi dinine çekmek için yapmış olabilir. En güzeli ise, hem batıyla dalgasını kıyasıya geçerken, aynı zamanda doğuyu da aşağılamaktan geri kalmıyordur. Yahudileri gene tebrik etmemek elde değil.
Kazakların neden tepki vermediği meçhul ama Borat'tan bir önceki Arnavut gazeteci Cristo tiplemesi Arnavutların tepkisi yüzünden Kazak Borat oldu.
Batıda Boratlar yaratılıyorken, bizim medyamız kendisine gerçek, etiyle kemiğiyle Borat'lar arıyor.. Amaçları ne belirsiz. Seyircinin iyice nefretini körüklemek mi? Ajdar gibi birini hergün bir kanalda görmekten çok sıkıldım! Tiyatral değilki "hayal hayal" diyip geçeyim.
...........................
Bu arada msnbc haberlerinde internet mahir ve borat arasındaki benzerlikten bahsediliyordu.İzlemek için İnternet Mahir-Borat benzetmesi
..........................
Borat'ın Avrupa'da Kasım'da gösterime giren filmi bildiğim kadarıyla Türkiye'de 1 Aralık 2006'da vizyona girecek.
"Borat: Cultural learnings of America for make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan"
İzlemek için Borat Film Tanıtımı
Filmin konusu aynı temayı anlatıyor şovdaki gibi, Kazakistan Devleti Borat Sagdiyev'i Amerika'ya Amerikan kültürünü, yaşam stillerini öğrenmek için yollar. Borat ise bu sefer Pamela Anderson'la evlenir..
2008'de de Bruno(avustralyalı gay modacı) tiplemesinin filmi çekilecekmiş.
....Borat Tiplemesi raporlarına başlarken "İyi akşamlar" diyor.

Sacha Baron Cohen

Çarşamba, Kasım 08, 2006

KÜÇÜK BİR ANKETE NE DERSİNİZ?

Şu an medya bizlere izlememiz için farklı tatlarda programlar sunuyor. Belki de en çarpıcısı "Kan Uykusu" belgeseliydi. Bu belgeselle ilgili bir diğer yazım için tıklayın. Aynı anda diğer büyük medya kuruluşları bize eğlence vaad ediyor, sunuyorlar. Size küçücük bir anket, oylamaya lütfen sizde katılın.

ANKET için tıkla.
GÜNDEM VE TÜRKİYE

5Kasım2006 PAzar
Türkiye siyaseti, 50 yılını ona vermiş bir siyasetçisini kaybetti. Bu tarihi olay karşısında diyebileceklerim, duyduklarımla kafi. Herkesin bildiği gibi, Başbakanlığı sırasında Kıbrıs Harekatının yapılması, Bölücü Başının yakalanması; çalışma bakanı iken ise işçilere grev hakkının tanınması, onu siyasetteki mihenk taşlarından biri haline getirmiştir.
Ailesinin ve sevenlerinin Başı Sağ olsun.

Onunla ilgili Melih Aşık'ın "Sitemi Bile Zarifti" yazısı ise çok güzel bir Ecevit Anlatısı:

"1980 sonrası Meclis'teki makam odasında yapacağı basın toplantısına her zamanki gibi yine tam zamanında gelmiştir. Tam konuşmaya başlayacak, salondaki televizyon muhabirlerden biri:
- Efendim der, bizim kanalımız toplantınızı canlı olarak verecek. Ancak az önce yayın şefimden bir telefon aldım. Henüz hazırlıklarını tamamlayamamışlar, mümkünse bir iki dakika beklemenizi rica ediyorlar.
Ecevit, salondaki diğer gazetecilerden de izin ister, hep birlikte beklenmeye başlanır. Bekleme süresi çok uzayınca mahcup olan muhabir telefonunu çevirir, Ecevit'in hemen yanı başında olduğunu unutarak şefine söylenir:
-Yahu bu kadarı da ayıp oluyor, adamı daha ne kadar bekleteceğiz?
Muhabir, ağzından kaçırdığı "adam" lafını hemen fark etmiştir ama iş işten geçmiştir. Kıpkırmızı bir yüzle, acaba nasıl bir tepki verecek diye Ecevit'e bakar. Ecevit'in tepkisi tam kendisine yaraşır biçimde olur;
- Beni her şeye rağmen yine de adam yerine koyduğunuz için size teşekkür ederim arkadaşım!"

Perşembe, Kasım 02, 2006


İngiltere'den Dönen Türk 3

İngiltere, kadınların giyimden anlamadığı erkeklerinse doğru giyinmek için yaratıldığı bir yer.

Resimdeki terlikler ben ordayken çoğu Bayan'ın ayağını süslüyordu.

Kadınlar kesinlikle giyinmekten anlamıyor. Ne rahatsa onu üstlerine geçirmiş bir haldeler. Çekici olmak için açık giyinmek gerektiğini düşünenler ile, spor hayattır ama topuklu ile tarzdır gibi düşünenler arasında kalıyorsunuz. Bu yüzden orda, bir Türk bayanı olarak sürekli gözleniyorsunuz! Açıkçası beni orda en çok süzenler kadınlardı. Sürekli bakanlar, baktığımı fark ettiklerinde oralı olmayanlar, bazen gelip botumu,eteğimi vs. nerden aldığımı soranlar.. Kısacası bizim bayanlarımız giyim anlamında İngiliz bayanlarından çok daha önde.

Erkekler'deyse durum tam tersi. Genel de hepimizin izlediği yurt dışı menşeili filmlerde beni en çok güldüren; inşaat işçilerinin, musluk tamircilerinin, ne biliyim bahçıvanların her zaman son derece yakışıklı olmasıydı. Çünkü biz, böyle kimse görmüyoruz buralarda. Ama durum gerçekten Londra'da öyle sevgili bayanlar.. İnşaat işçileri üstündeki tulumlarına bile özen gösteren tipler. Metroseksüellik anlamında ellerine kimse su dökemez. Zaten yollarda gördüğüm normal İngiltereli beyler de son derece moda takıntılı ve bakımlıydı.

Aslında bu durum beni kısa bir özete götürdü, "Av ve avcı mı değişmişti de, süslenen erkek olmuştu?"