Salı, Eylül 12, 2006

SİZİN ORDA TRAFİK NASIL?

Ben artık İstanbul'da trafiği anladım, saatlerini çözdüm sanıyordum. Yok hayır son 2 aydır, öglen1'de 2'de garip garip araç yoğunlukları ile karşılaşır oldum. Evimin önü bile trafik oldu. Tabi bunların en önemli nedeni yolların delik deşik olması. Her yer birbirine girmiş, tabela kavramı zaten yoktu; şimdi iyice beter halde. Bazen düşünüyorum da acaba sırf millet "Yeter be ne bu çektiğim, arabamı tıpkı Ferrarisini Satan Bilge gibi satacağım ve başka yollarla ulaşımımı sağlayacağım!" desin diyemi yapıyorlar bize bu zulmü?

Hadi yollar delik deşik, 1975lerde bitecek olan köprü ücret alımı bir anda 3,5 Ytlden 4Ytl'ye fırlıyor. Yok hala biz o köprüden de geçiyoruz. Tabi alıştık ya bir kere acı çekmeye.. Alışmış kudurmuştan beter misali, bize İstanbul'u zindan edenlere ağzımızı açıp bir şey demiyoruz.

Ben de bir şey demiyorum. Onun yerine gitmeyi tercih ediyorum. 2 Haftalığına İngiltere'ye gidiyorum. Kalanlara Allah sabır versin. Heleki okullarda açılıyor...
ALIŞ VERİŞ ve BİZ İNSANLAR

Ne kadar uzun zamandır devam ediyor bu indirim çılgınlığı? İnsanlar uygun ürünleri uygun fiyata alırken ucuza aldık diye sevinip duruyor. Ama mağazalar çok büyük bir lutufta bulunmuş gibi mallarına bakan, alan, seçen müşteriye iyi davranmıyor. Çünkü zaten mal indirimde bir de hizmet mi sunması gerekiyor?! Şeytan diyorki: "Tamam satın, en pahalı fiyata satın; aman sakın indirim yapmayın. Biz de hak ettiğimiz müşteri memnuniyetini yakalayalım!"

En son örneği, A... I... mağazası fiyatlar 5 ile 15 Ytl arasında. Millet hücum etmiş. Hafta içine kala kala bir kısım insan ve bir kısım düzgün mal kalmış. Her zamanki gibi hiç bir görevli direkt gelip yardımınıza koşmuyor. Ya bozulmuş bluzları katlıyorlar ya da ortada yoklar. Ama ne zamanki siz kasaya yöneliyorsunuz, "Çıkışını yapıııyıımm." diyen bir ses önünüzü kesiyor. Çoğu müşterinin elinden ürün alınıp, etiketin üstüne kendi numaraları yazılıyor, ürün kasaya bırakılsa iyi, tekrardan tüketicinin eline veriliyor. Ama etiketin üstündeki numara sayesinde çalışan satış yaptığını göstererek ücretin dışında gelir almayı garantiliyor.. (prim mesela.)

İşte ben bu olaya karşıyım ve bana bu şekilde davranılan mağazalardan da kesinlikle alış veriş yapmıyorum. Bana hizmet etmeyen kişinin, satılan üründen hak iddia etmesi hoşuma gitmiyor, çünkü bana yardımcı olmayarak benim zamanımdan çalıyor. Peki ya bu tip mağazaların sahipleri yöneticileri hiç mi farkında değil ;boşu boşuna satıcısına ekstra para verdiğinin?

Haksızsam söyleyin, firmaları direkt müşteriye bağlayan araç, satıcıları değilmidir? Mağazada; mağazadaki çalışanlar,kasada duranlar? Ne zaman kasada sıranızı beklerken yandan yanaşan diğer müşteriye işlem yapmak yerine; sizin sırada olduğunuzu söyleyen mağazalardan alış veriş yaptınız? Eğer müşteriler haklarının bilincinde olmazsa Türkiye menşeili firmalar da bir adım yol kat edemezler.

O yüzden ben;"Ürünün çıkışını yapayım" diyen yüzünü ilk kez o sırada gördüğüm mağaza çalışanlarına "Hayır, yapamazsın" diyorum. Benim gibiler artıkça firma mağaza çalışanlarının tüketiciye yardım etmediğini anlayacak ve değişime gidecektir. Temennim bu.